4 Aralık 2010 Cumartesi

Türkler'in Savaş Taktikleri (Türk Mektupları - Busbecg)



Busbegc (Alman Büyükelçisi) anılarına devam ediyor:

"Onlar bu manevrayı süratle ve şu suretle icra ederler. Pek uzun bir sırığın tepesine yanan bir top koyarlar. Bu sırık yere dikilmiştir. Beygirlerini bütün süratle bu sırığa doğru sürerler. Sonra, sırığı geçince, birdenbire geri dönerler ve arkaya dikilerek topa bir ok atarlar. Bu sırada at koşmaya devam eder. Uzun talimlerle koşarken arkalarına dönüp gafil bulunan düşmanlarını vurabilmek melekesini kolayca elde ederler.

Ne ise, ben gene eve döneyim, bizim muhafızı daraltmayayım. Size tarif ettiğim temrinleri yaptıktan sonra kalan zamanımı kamilen kitaplarıma yahut Beyoğlularla sohbete tahsis ediyorum. Bu Beyoğlu halkı anasıl Cenovalıdırlar. Başka dostlarım da var. Maamafih, kavaslarımın muvafakatı olmadan bunu yapamam.

Bunların halleri bir günü bir gününe uymuyor. Bazen öyle zamanları oluyor ki, daha mülayim davranıyorlar. İşte böyle bir gün hulul ettiği zaman, Raküzalılar, Floransalılar, Venedikliler ve bazen Rumlar v.s. milletlere mensup kimseler ya beni selamlamal için yahut başka bir maksatla ziyaretime geliyorlar. Bazen çok uzak kıtalardan gelmiş kimselerle de görüşüyorum..."

Kaynak: Muhittin Nalbantoğlu - Tarihin Işığında - Yeniçağ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder