15 Şubat 2012 Çarşamba

Saçı Uzun Aklı Kısa

‎18.Ocak.1886'da kadınlar, Şukufezar dergisinde “saçı uzun aklı kısa” deyimine karşı mücadele başlattı. Kadınlar Dünyası ve Hanımlara Mahsus bir gazetedir. Kadın hakları konusunda Osmanlı aydınlarının yönlendirdiği yayınlardandır.



 Kaynak: Tarih Kulübü

Defterdar Değil Vezir!..



Osmanlı Ordusu dört aylık bir yürüyüşten sonra nihayet Çaldıran Ovası'na gelmişti. Şah İsmail birkaç günden beri Çaldıran'a gelmiş ve savaş nizamı almıştı. Çaldıran'a gelen Osmanlı ordusu o gece Yavuz'un başkanlığında bir divan yaptı.

Divanda bir tek fikir görüşülecekti.Bu fikir de "yarın şafakla savaşa girilsin mi,yoksa birkaç gün istirahattan sonra mı gir
ilsin idi."Divanda bulunanların çoğu birkaç gün istirahattan sonra savaşa girilmesini tavsiye ettiler.

Padişah,bir köşede oturmuş ve hiçbir fikir beyan etmeyen Defterdar Piri Mehmet Çelebi'ye hitaben:"Sizin fikriniz nedir?" diye sorunca

Piri Mehmed Çelebi şöyle cevap verdi:
"Akıncıların bir kısmı Kızılbaştır.Bütün dikkatimize rağmen ordu içinde Şii casuslar vardır.Savaş bir yürek işidir ve asla da yorgunlukla alakası yoktur.Bana kalırsa şafakla beraber savaşa girmeliyiz.

Yavuz bu sözlerden çok hoşlanmış ve şöyle demişti:
"İşte yegane rey sahibi bir adam, ne yazık ki vezir olamamış.
Bana böyle bir defterdar değil, böyle bir vezir lazım."

Kaynak: Tarih Kulübü

Sağ Kolumu Kaybettim Ama Sol Kolum Var!

Seddülbahir ve Conkbayırı'nın büyük kahramanlarından biri de Bombacı Mehmet Çavuş'tu. Bu kahraman Anadolu çocuğu, İngilizlerin siperlerimize fırlattığı el bombalarını korkusuzca yakalar ve karşı tarafa fırlatırdı. İngilizler bunu anlamış olacaklar ki bombaları birkaç sayı saydıktan sonra fırlatarak Mehmet Çavuş'un iadesini önlemek istemişlerdir. İşte böyle bir bomba Mehmet Çavuş'un elinde patlayarak sağ elinin bileğinden kopmasına sebep olmuştu. Bu yiğit delikanlı hastaneden tabur komutanına şöyle bir mektup yazmıştır:
- Sağ kolumu kaybettim, zararı yok, sol kolum var. Onunla da pekala iş görebilirim. Beni müteessir eden yaramın henüz kapanmamış olmasıdır. Hastaneden kurtularak harbe iştirak edemediğim için beni mazur görünüz, affediniz muhterem komutanım.

Kaynak: Tarih Kulübü