29 Haziran 2011 Çarşamba

Osmanlı'nın Hukuk Anlayışı


Ayasofya Vakıfları'na ait dükkanların kira bedelleri vakıf tarafından bir miktar yükseltilmişti. Kiracılar itiraz edip mütevelliler kanalıyla Kanuni Sultan Süleyman'a müracaat ettiler: "Vakfın son derece zengin olduğunu, dikkanların mevcut gelirinin giderlere fazlasıyla yettiğini, kira bedellerinin artırılmasına gerek bulunmadığını" öne sürdüler.

Kanuni, mütevelli heyeti dinledikten sonra, kira bedellerinin bu senelik yükseltilmemesi için ferman verdi. Heyet, padişah fermenını güle oynaya Şeyhülislam Ebussuud Efendi'ye götürdü. Zira "gereğinin yapılması" kaydıyla fermanı kadılara götürme görevi ona aitti. Ebussuud Efendi, fermanı okur okumaz itiraz etti:

- Bunu tamim etmem. Padişah fermanı ile kira tesbiti yapılamaz. Zira padişahın emriyle nameşru olan şey meşru olmaz; haram olan nesne, fermen ile helal olmaz. Bu hususlarda emr-i şer'i şerif budur.

Durum padişaha arz edildiğinde koca Kanuni boynunu büktü: "Şeyh'in sözü haktır!" dedi.

Osmanlı Devleti'ni, kendi çağının önderi ve örneği yapan şey, işte bu kılı kırk yaran hukuk anlayışıydı. Hukuka önce padişahların uyma zorunluluğu vardı.

Kaynak: Nesil 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder