23 Mayıs 2012 Çarşamba

Osmanlı ve Demokrasi



"Osmanlılarda insan en değerli varlık. Çünkü Kur'an böyle diyor. Bu durumda insana baskı ve şiddet uygulanabilir mi?" (İngiliz yazar Th. Thornton, 1807.)

"Kur'an hükümleri zulüm ve istibdada karşı çok kuvvetli bir engeldir. Savaş ya da barışla Osmanlı hakimiyetine giren Hıristiyan milletlerin malları ve mülkleri güven altına girer. Padişah Hıristiyan ahalinin haklarının da m
uhafızlığını yapmak zorundadır. Bu durumda keyfi bir istibdat manzarası görmeye imkan yoktur." (İngiliz yazar M.Porter.)

"Tarihçilerimiz, Osmanlı padişahlarının diktatör olduklarının dünyaya ilan ediyorlar. Halbuki Osmanlı Devlet sistemiyle diktatörlük arasında en ufak bir bağ yok. Nasıl olsun ki, Padişahın maiyetinde bulunan ve adına 'Kapıkulu' denen askeri teşkilatın (yeniçeri ve sipahileri kastediyor) gerek eski padişahlardan kalma kanunlar mucibince, gerekse kendi gelenekleri gereği padişahı tahttan indirebiliyor, zindana bile atabiliyorlar. Osmanlı Devleti bir aristokrasi değil, bir demokrasi devletidir." (Comte de Marsigli, Letat militaire de l'Empire Ottoman, ses progres et sa decadence, 1732, La Haye, 28-29.)

"Osmanlı Devleti şeklen mutlak bir saltanat olmakla beraber, esasına bakıldığı zaman her şeyden önce müesseseleriyle saltanatın tabi olduğu şartlardan ve ondan sonra da dünyanın hiç bir yerinde misli görülmemiş derecede hükümet yetkililerini tadil ve hatta sınırlarından örf ve adetlerinden dolayı yumuşak bir idaredir.. Bütün Osmanlılar içinde hayat şartlarının eşitsizliğinden şikayet edebilecek yegane insan padişahtır. Aynı zamanda hem herkesten üstün, hem herkesten aşağı bir vaziyette bulunan padişah istediği gibi bir evlilik yapma yetkisinden bile mahrumdur." (A. Ubicini, La Turquie actuelle, 1855, Paris, 12-122.)

"Bütün Doğu'nun son derece geniş sahalarıyla Hıristiyan Batı'nın birçok zengin eyaletlerine hakim olan Osmanlı cemiyetine demokrasi zihniyetinin hakimiyeti ilk günlerinden itibaren hiç bir fasılaya uğramadan devam etmiştir. (Nicolae Jorga, Les voyageurs français dans l'Orient europeen, Paris, 1928, 44.)

"Osmanlı ülkesinini hiç bir tarafında halktan üstün sayılabilecek beylerle asilzadelerden oluşmuş hiç bir yüksek tabaka yahut soylular sınıfı yoktur." (Chalcondyle, Histoire generale des Turc, Paris, 1662.)

"Osmanlı memleketini gezerken, bütün insanların eşit olduğunu ilan eden İslam kanununun dürüstçe uygulanışı karşısında derin düşüncelere daldım." (James Baker, Turkey in Europe, Londra, 1877.)

Kaynak: Cem Küçük & Münir Üstün, Resmi Tarih Yalanları,
Profil, İstanbul, 2009, Sayfa: 136-142.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder