23 Mayıs 2012 Çarşamba

İstanbul'un Fethine Dair


İstanbul'un fethinden sonra üç gün yağma yapıldı mı?

- Siz daha önce gazayı açıkladınız ama yine de karşı çıkanlar iddiada bulunanlar çok. İstanbul'un fethinden sonra üç gün yağma yapıldı mı?
- Kendimizi suçlamak son zamanlarda moda oldu. ...
Evvelce anlattım, sultan fıkha, İslam hukukuna karşı gelemezdi. İslam hukukuna göre, İslami emir şudur, halk ve ordu buna inanmıştır: Eğer bir kale kuşatılırsa, düşmana üç defa teslim teklifi yapılır. Bu üç başvuru reddedilirse o zaman kahren, zorla fetih meşrudur, İslam için o şehir fethedilir. Kahren fethedilen yerin ahalisi esir edilebilir ve malları ganimettir. Fatih bunu önleyemezdi, üç kere müracaat etti. Hatta İsfendiyaroğulları'ndan İsmail Bey ile haber gönderdi; imparator, "Benim elimde değil, Cenevizliler-Venedikliler izin vermiyor" dedi. Fetih yapıldı, İstanbul'un bütün halkı esir edildi. Bir kaynak diyor ki; İstanbul halkı fethin ilk günü dışarıda, çadırlardaydı.

- Ahşap çadırlara mı götürülmüşler? Esir çadırları mı?
- Mesela Eskişehirli Ali, üç kişiyi alıp çadırına götürüyor, satacak. Din cevaz* vermiş. O dönemde Hıristiyan tarafında da aynı kurallar uygulanmakta. Cenevizlilerin Rum esirlerini Pera'da sattıklarına dair elimizde belge var.
 
- O dönemin yaşam biçimi böyle yani, bugünle değerlendiremeyiz. Peki çok büyük bir yağma yapılmış mı?
- Tabii, her taraf yağmalandı. Ortaçağ insanını, gerçek tarih, günümüzün idealleriyle değerlendirmemeli. Hatta imparator, askeri müdafaanın başındaki Cenevizli Justiniani ismindeki kumandanın yaralanıp kaçtığını görünce çöküş olduğunu anladı, hemen sarayına koştu. Kasalarındaki mücevheratı aldı ve birkaç adamıyla, Haliç'te kaçması için bekleyen gemiye doğru yöneldi. Azap Yokuşu'ndan aşağı inerken gemilerden çıkan azepler, yani deniz erleri de aynı yoldan yukarı çıkıyordu, saldırdılar. İmparatoru öldürüp elindeki kasaları aldılar. Ama bütün Rum ve Batı kaynakları, imparator Konstantin, Cenevizli komutan Justiniani kaçtıktan sonra surlarında üzerine çıktı ve son nefesine kadar elinde bayrak kahramanca çarpışarak öldü, der.

- Sizin kaynağınız hangisi?
- O zaman Fatih'in yanında, meşhur Beylerbeyi Hamza Bey'in oğlu, Mahmut Paşa'nın katibi Tursun Bey. Tursun Bey Tarih-i Ebu'l-Feth'de gerçeği anlatıyor. İmparatorlar o zaman kırmızı çizme giyerlerdi. Ölüsünü çizmelerinden teşhis ediyor, getiriyorlar. Fatih fetihte saltanat rakibi Emir Süleyman oğlu Orhan'ı da yakalattı ve idam ettirdi.

- Orhan kim hocam?
- Orhan, Bayezid'in oğlu Süleyman Çelebi'nin oğlu. İstanbul'a sığınmış, sultanlık iddia ediyordu. Fatih'e karşı surlarda savaştı. Fatih'in ilk işlerinden biri imparatorun ölüsünü buldurmak ve Orhan'ı buldurup idam ettirmek.. Çelebi Mehmed'in soyundan gelenler saltanatın hakiki sahibidir, Fatih bu soydan gelir. Halbuki Orhan, Çelebi Mehmed'in kardeşi Süleyman Çelebi'nin oğludur.

Kaynak: Emine Çaykara, Tarihçilerin Kutbu, "Halil İnalcık Kitabı",
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Nehir Söyleşi 16,
2005, Sayfa 460-461.

*Cevaz: İzin, müsaade.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder