16 Mayıs 2012 Çarşamba

Kadın Sultanlar


'Kadın sultanlar' denilince akıllara bir elin parmağını geçmeyecek kadar az isim gelir. Hürrem, Kösem ve Nurbanu sultanlar hafızalara kazınmıştır ama ya diğerleri? Tarihçi Necdet Sakaoğlu'nun yeni kitabı 'Bu Mülkün Kadın Sultanları' işte bu soruya cevap veriyor.

Fehime Sultan
, uzun yıllar göz hapsinde tutulmuş bir hanedan mensubu. Babası 5. Murat'la birlikte neredeyse hiç rahat yüzü görmemiş. Çırağan Sarayı'nda adeta bir zindan hayatı yaşamış. Hanedanlık kaldırılınca Osmanlı topraklarını terk etmek zorunda kalmış ve Nice'e yerleşmiş. Fehime Sultan'ın sürgün yıllarına 'sefalet' damgasını vurmuş. Kocası tarafından terk edilmiş. Narin bedeni gurbette çektiği sıkıntılara daha fazla dayanamamış. Vereme yakalanmış. Yanından hiç ayrılmayan dadısı, ilaç almak için geceleri Nice sokaklarında dilenirmiş. Dört yıl boyunca hastalıkla boğuşan Sultan, öldüğünde bilinmeyen bir yere gömülmüş.

'Kadın sultanlar' denilince akıllara bir elin parmağını geçmeyecek kadar az isim gelir. Hürrem, Kösem ve Nurbanu sultanlar hafızalara kazınmıştır ama ya diğerleri? Tarihçi Necdet Sakaoğlu'nun yeni kitabı "Bu Mülkün Kadın Sultanları" işte bu soruya cevap veriyor. Kitap, bu alanda yapılmış en kapsamlı çalışmalardan biri. Oğlak Yayınları'ndan çıkan eser, Osmanlı hanedanında ismi geçen 564 kadın sultan, valide sultan, kadınefendi ve sultanefendinin hayatını konu alıyor.
Sakaoğlu için bu kitabın ayrı bir de değeri var. Çünkü yaklaşık kırk yıl önce böyle bir eser yazma kararı almış. Geçen bu süre içerisinde çok titiz bir şekilde çalışmış, belge toplamış. Kitabın hikâyesini, "Çok zahmetli oldu." diyerek özetliyor. Sakaoğlu'na göre Osmanlı Devleti'ne bakış açımız seferler, yenilgiler, aziller ve idamlarla sınırlı. Padişahların anneleri, hanımları ve kızlarıyla ilgili yeterli bilgiye sahip değiliz. İsimleri sıkça anılan kadın sultanlar da maalesef önyargıların kurbanı.

Necdet Sakaoğlu, "Hürrem Sultan'ı ne kadar tanıyoruz? Onun İstanbul'a kazandırdığı medreseleri, hanları, ibadethaneleri biliyor muyuz? Hacca gidenler Mekke ve Medine'ye ilk suyolunu Hürrem Sultan'ın yaptırdığının farkında mı?" diye soruyor. Hürrem Sultan, çok modern bir hanımefendi, modayla, sanatla arası çok iyi. Nurbanu Sultan'ın sadece Yahudi sarraflarla olan ticaret ilişkilerini gündeme getiririz, ama Üsküdar'a kazandırdığı tarihi kimlikten hiç bahsetmeyiz.

Sakaoğlu, kitapta Osmanlı Devleti'ni 'hatasız' olarak gösterme gibi bir kaygısının olmadığını söylüyor. Yazara göre her devletin sevapları ve günahları var. Ancak 21. yüzyılın mantığıyla 16. yüzyılı anlamaya çalışmanın büyük bir hata olduğunu ifade ediyor. "Neslimiz, Kösem Sultan'ı, 'oğlunu öldüren bir cani' olarak tanıyor. Bunda ders kitaplarının büyük etkisi var. Kimse o günün atmosferini düşünmüyor. Devletin geleceği için Kösem Sultan'ın yaptığı büyük fedakârlık göz ardı ediliyor." ifadelerini kullanıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder